Cocugu olanlar calisma saati?

slm

arkadaslar benim esim eylülde ise basliyacak 8 saat üzeri 3 yasinda oglum ve 9 yasinda kizim var
Bügün ise baslamadan önce esim sefle konusmus sabahlari normal sekilde ise baslicacak
Öglenci olursada kendisinden 20:00 kadar calismasini isdemis yada fetragini 4 saati indirmesini söylemis iki secenek sunmus resmen dayatma yapmis
isder 6 isder 4 saati düsürürüm bugücü nerden aliyor bu sef?
Kanunen kücük cocugu olan anne saat 18 kadar calisma hakki var midir yok mudur?
Birde kalmis cuma cumartesi 23:00 kadar caslismasini isdemis
ilk isim avukata gitmek olacak burda belki tecrübesi olan arkdaslar varsa bilgi veriirlerse sevinirim

kücük cocogu olan anne ler saat 18. den sonra calistirilamaz diye bi kanun duymadim, vede ister 6 saat veya ister 4 saat calisirim sef de kim oluyor pek anlamis degilim bazi iskollarinda cumartesi is günüdür vardiya 23 de bitiyorsa öyledir, yani günde kac saat haftada kac gün calisilacagini önce is kanunlari ve kanunda yazandan kötü olamiyicak sekilde tarifvertraglar belirler ama vardiya saatlerini genel olarak isveren belirler.

Saat 20:00 kadar calismak isdemiyor kucuk cocuk oldugu icin
18 :00 kadar isdiyoruz ha bunu kabul etmedi saatini 6 saate duşüruruz ama bunu da kabul etmiyor şef anca 4 saat yapariz vetragini diyor hangi kanuna göre 4 saat vetrag yapar

en iyisi işverenle oturup bir modelde anlaşmak
zaten işveren ona Teilzeit önermiş ....
Elternzeit bitmiş olacak yani anne aynı eskisi gibi işverenin tam emri altına giriyor ..
Arbeitsvertag ta ne yazıyorsa onlar geçerlidir

Alıntı:

---

keno Nickli Üyeden Alıntı

Saat 20:00 kadar calismak isdemiyor kucuk cocuk oldugu icin
18 :00 kadar isdiyoruz ha bunu kabul etmedi saatini 6 saate duşüruruz ama bunu da kabul etmiyor şef anca 4 saat yapariz vetragini diyor hangi kanuna göre 4 saat vetrag yapar

---

Herkesin iş zamaniıni azaltma olanağı vardır
Ein Arbeitnehmer hat Anspruch auf Verringerung der Arbeitszeit, soweit betriebliche Gründe nicht entgegenstehen.
(§ 8 Abs. 4 Satz 1 TzBfG

bunu yazılı olarak (§ 8 Abs. 2 TzBfG) işe başlamadan 3 ay öncesi yazılı olarak işverene bildirmen lazim
eğer işveren ( § 8 Abs. 5 TzBfG ) öneriyi değerlendirip işe başlamadan bir ay içinde cevaplaması gerek
( çok gerekli nedenlerden dolayı ret edebilir ama bunuda açıklaması gerekli )
eğer cevaplamazsa işçinin dilekçesi kabul edilmiş sayılir

inat ederse avukatın yolu gözüküyor

Ben konuyu pek anlayamadim,esin sekiz saat calismak istemiyormu?sabah sekiz saat,öglenci 4-6 alti saat calissin diyorsan haliyle sef bu sekil calistirmak istemez.
Esin sekiz saat calismak istiyorsa,sizde anlasarak devamli sabahci olarak sekiz saat calisin,secenekler cok var yalniz isverenin kendi isine nasil geliyorsa o sekil calistirir.

Eşim saat 18 :00 kadar calismak isdiyor yani vollzeit
işçilerin sendikasina sorduk kucuk cocuklari olanlar icin saat 18 kadar calisabilirmis dediler verdiyede arayip sorabilirmişiz
Ama potron saat 20:00 kadar calismasini ve persembe cuma cumartesi 23 kadar caslismasini isdiyor
Bizde demek öyle saatimizi dusurelim dedik yani 6 saate bunuda patron kabul etmiyor 4 saat yapariz diyor çik işinden şimdi

işin en kolayi verdi ve avukata danişmak
Benim anlamadigim işci kendi saatini birde vollzeit 8 calisyorsa 6 saate düşüremez mi?
Patron inada bindi adamin istedigi yukarda anlatttim
1.saat 20:00 calisalak
2.persembe cuma cumartesi 23 kadar calisalacak
3.bu 2 madde olmadi 4 saat vetrag olcak

Sizce esiniz yalniz sabahci sekiz saat calissa uygunmu?olursa bu sekil teklif edin, diger türlü gercekten verdigi günler itibari ve is saatleri esiniz icin cok zor olacak.
Yada belirli bir süre dört saat calismasini kabul ediceksiniz.

şimdi eşin nerede ve hangi işi yapıyor bilmiyoruz

ama bazı işyerlerinde organizasyondan dolayı mümkün olmuyor

sen bir an önce yazıli olarak başvur sonrasını gelecek cevaba göre hareket edersin

birde şu var Teilzeitantrag yapabilmen için işyerinde 15 kişiden fazla kişi çalışması gerek

Alıntı:

---

tr-22 Nickli Üyeden Alıntı

Sizce esiniz yalniz sabahci sekiz saat calissa uygunmu?olursa bu sekil teklif edin, diger türlü gercekten verdigi günler itibari ve is saatleri esiniz icin cok zor olacak.
Yada belirli bir süre dört saat calismasini kabul ediceksiniz.

---

kabul etmiyor sabhciligida en iyisi avukata danismak

avukat ne diyecek merak ettim dogrusu cünki esiniz korumasi gereken kisi yani hamile, özürlü veya 18 den ufak degil, sonucta burda isveren su sartlarda calisan isciye ihtiyacim var demis uyarsa calisirsin uymazsa baska yer ararsin.
her kücük cocugu olan anne sadece 18:00 kadar calistirilir diye kanun olsaydi almanyada hizmet sektörü cökerdi.

Teilzeitarbeitgesetze göre herkes Teilzeit çalışma hakkına sahip yasa bu hakkı herkese veriyor
fakat öbür taraftanda işverenin de işlerinin aksamaması gerek

işveren 4 saat diye diretemez .. bir işyerinde normal iş saatinin altında calışırsan Teilzeit olur
diyelim iş yerinde 40 saat çalışılıyor ama sen 39 saat çalışırsan Teilzeizarbeit sayılıyor
işveren şu saat diye diretemez


aynı anda ben sadece şu saatler arasında calışmak istiyorum diye de diretemezsin
çünkü işvereninde bir iş planı yapması gerek produktionu ona göre ayarlaması gerek

oturup anlaşacaklar bir ortak noktada buluşacaklar

Yasa masa bunlar is hukukunda bos seyler. Niye mi bos? Cünkü hic bir mahkeme is vereni (devlet kurumlari haric) ise geri alacaksin diye mecbur tutmuyor.

Yani sesini fazla cikaran, baska nedenden tepmeye yer. Bu kadar basit.

Arkadasimiz avukat gittigi an, esi cikisini alir. Gerekce, karsilikli itimat ve güven zeminin bozulmasi. Yenge hanim is mahkemesi gidince bir kac kurus Abfindung keser, olay biter.

Adam size güzel teklif lerde bulunmuş fakat yokuşa sürmenin bir anlamı yok bence ....

iş konumunda
1: avukata
2: sendikaya
3: mahkemeye
hic güvenmeyin

sansiniz herzaman %50
birşeyler düşündüğüz zaman
bunu aklinizda cikarmayin

avukat para tuzağı
sendika para tuzagi
mahkemeleri demeye zaten gerek yok
bunlarin sana calistiklarini sanarsin
ama kendilerine çalışırlar cok sinsice :-)

hele hele şu avukatlar yokmu
davayı aldıkları zaman o Vollmachta
kadar sen haklısın ama Vollmachti imzaladiktan sonra
sansin hemen %50 :-)


sözün özü sizler kazansanizda
kayip etsenizde onlar anlar daima kazanan taraftir

savaşta silah tüccarlarinin kazandiklari gibi

Alıntı:

---

devre Nickli Üyeden Alıntı

iş konumunda
1: avukata
2: sendikaya
3: mahkemeye
hic güvenmeyin

sansiniz herzaman %50
birşeyler düşündüğüz zaman
bunu aklinizda cikarmayin

avukat para tuzağı
sendika para tuzagi
mahkemeleri demeye zaten gerek yok
bunlarin sana calistiklarini sanarsin
ama kendilerine çalışırlar cok sinsice :-)

hele hele şu avukatlar yokmu
davayı aldıkları zaman o Vollmachta
kadar sen haklısın ama Vollmachti imzaladiktan sonra
sansin hemen %50 :-)


sözün özü sizler kazansanizda
kayip etsenizde onlar anlar daima kazanan taraftir

savaşta silah tüccarlarinin kazandiklari gibi

---

Altina imzami atarim.

Avukata ek olarak. Eger bir avukat size kesin kazaniriz derse, sizde avukat deginki, tamam ozaman, kazan icinden parani al, ama kazanamazsan benden sana para yok. Göreceksiniz, lafta garanti veren avukat bakin nasilda olmaz diyor.

Laf avukat ve mahkemeden acilmisken bende biraz tuzumu dökeyim.

Mahkemede kac kere tanik oldum bir dava görüşülmeden evvel hakim ile avukatlarin mahkeme salonunda kendi aralarinda davanin nasil sonuçlanmasi icin pazarlik ettiklerini. Sanki 40 senelik arkadaslar gibi birbirleri ile samimi sohbet ederler, davacinin veya davalinin mahkeme kararini iste o zaman kendi aralarinda karar verirler. Sohbet bittikten sonra formalite icabi davacilar iceri alinir ve efendime söyliyeyim dava baslar. Sonra Avukatlar arslan parcasi gibi müvekkelini sözde müdafa eder, hakim ile münakaşe eder etrafa müthiş bir avukat oldugunu gösterir. Burda hakimde rolunu çok güzel oynar ve saniklara gereksiz sorular sorarak istedigi sonuca cikarir. Davaci olsun veya davali olsun hic fark etmez, sonucta hakim ile avukat arasinda anlasilan sonuc ve antlaşma ortaya cikacak. Bizde kuzu gibi herseye kanar ve inaniriz. Halbuki ortada müthiş senaryolar dönüyor ve kararlar veriliyor. Bunuda "im namen des volkes" olarak bize gagaliyorlar.

Dikkat edin, mahkeme salonuna girmeden evvel ortada ne siz kendi avukatinizi nede karsi tarafin avukatini göreceksiniz. Ama salona girdimi bütün avukatlar ve hakim sizi güler yüzle masalatinda sizi karsilayacak ve filmin senaryosu başliyacak.

siz ne kadar hakli olsaniz bile, siz ne kadar gercekleri sahitler eşliginde anlatsaniz bile, sonuc önceden verildigi için boşu boşuna yorulacaksiniz.

hakim karari verdikten ve okuduktan sonra salondan avukatiniz ile cikinca sizin avukatiniz aleyhinize oldugu halde size sonucu ballandira ballandira iyi sonuc diye anlatmaya ugrasacak.

durum bundan ibaret. Size bunu az bucuk işin içinde oldugum icin anlatiyorum. Ister inanin ister inanmayin.

Alıntı:

---

Antakya Nickli Üyeden Alıntı

Laf avukat ve mahkemeden acilmisken bende biraz tuzumu dökeyim.

Mahkemede kac kere tanik oldum bir dava görüşülmeden evvel hakim ile avukatlarin mahkeme salonunda kendi aralarinda davanin nasil sonuçlanmasi icin pazarlik ettiklerini. Sanki 40 senelik arkadaslar gibi birbirleri ile samimi sohbet ederler, davacinin veya davalinin mahkeme kararini iste o zaman kendi aralarinda karar verirler. Sohbet bittikten sonra formalite icabi davacilar iceri alinir ve efendime söyliyeyim dava baslar. Sonra Avukatlar arslan parcasi gibi müvekkelini sözde müdafa eder, hakim ile münakaşe eder etrafa müthiş bir avukat oldugunu gösterir. Burda hakimde rolunu çok güzel oynar ve saniklara gereksiz sorular sorarak istedigi sonuca cikarir. Davaci olsun veya davali olsun hic fark etmez, sonucta hakim ile avukat arasinda anlasilan sonuc ve antlaşma ortaya cikacak. Bizde kuzu gibi herseye kanar ve inaniriz. Halbuki ortada müthiş senaryolar dönüyor ve kararlar veriliyor. Bunuda "im namen des volkes" olarak bize gagaliyorlar.

Dikkat edin, mahkeme salonuna girmeden evvel ortada ne siz kendi avukatinizi nede karsi tarafin avukatini göreceksiniz. Ama salona girdimi bütün avukatlar ve hakim sizi güler yüzle masalatinda sizi karsilayacak ve filmin senaryosu başliyacak.

siz ne kadar hakli olsaniz bile, siz ne kadar gercekleri sahitler eşliginde anlatsaniz bile, sonuc önceden verildigi için boşu boşuna yorulacaksiniz.

hakim karari verdikten ve okuduktan sonra salondan avukatiniz ile cikinca sizin avukatiniz aleyhinize oldugu halde size sonucu ballandira ballandira iyi sonuc diye anlatmaya ugrasacak.

durum bundan ibaret. Size bunu az bucuk işin içinde oldugum icin anlatiyorum. Ister inanin ister inanmayin.

---

Ahanda bende bunun altina imzami atmis bulunuverem gari.Baska söze ne gerek?

Alıntı:

---

keno Nickli Üyeden Alıntı

Eşim saat 18 :00 kadar calismak isdiyor yani vollzeit
işçilerin sendikasina sorduk kucuk cocuklari olanlar icin saat 18 kadar calisabilirmis dediler verdiyede arayip sorabilirmişiz
Ama potron saat 20:00 kadar calismasini ve persembe cuma cumartesi 23 kadar caslismasini isdiyor
Bizde demek öyle saatimizi dusurelim dedik yani 6 saate bunuda patron kabul etmiyor 4 saat yapariz diyor çik işinden şimdi

işin en kolayi verdi ve avukata danişmak
Benim anlamadigim işci kendi saatini birde vollzeit 8 calisyorsa 6 saate düşüremez mi?
Patron inada bindi adamin istedigi yukarda anlatttim
1.saat 20:00 calisalak
2.persembe cuma cumartesi 23 kadar calisalacak
3.bu 2 madde olmadi 4 saat vetrag olcak

---

Ben Avusturya kanunlarina göre arkadasimizin durumunu yorumlarsam, esiniz Karenz'den sonra ayni isyerine döndügünü varsayarak yaziyorum :

Patron esinize kendi istedigi vardiyayi yazabilir. Cünkü esiniz Vollzeit'tan Karenz'e gitmis ve Karenz'den tekrar Vollzeit'a geri dönüyor. Yani Elternteilzeit basvurusu yapilmamis. Bu durumda esinizin Kündigungsschutz dahil herhangi bir ayricaligi ya da önceligi yok. Haftalik 40 saat olan anlasmanizi patron Arbeitszeitgesetz'lere uymak sartiyla istedigi gibi ayarlayabilir. Hatta bir gün saat 23:00'e kadar calistirip ertesi gün saat 9:00'da isbasi yaptirabilir. (10 Stunde zwischen zwei Dienste eingehalten.)

Elternteilzeit basvurusu yapilmis olsaydi, (Karenz bitmeden en gec 4 ay önce), o zaman eger isyerinde bir yil icinde sürekli olarak 25 kisiden fazla calisan var ise, isveren sizin öne sürdügünüz bütün gün ve saatleri kabul etmek zorundaydi. Yani mesela haftalik 30 saat calismak istiyorum diye bir bildirim yapilmis olsaydi, siz gidip diyebilirdiniz ki : Esim Pazartesi, Sali, Carsamba ve Persembe günleri saat 8:30'dan 16:00'a kadar calisabilir, Cuma Cumartesi ve Pazar günleri izinli olmak zorunda.. Baska türlü calisamaz. Bir dakika öncesi bir dakika sonrasini kabul edemeyiz. Isveren bunu kabul etmek zorundaydi. Ve bu durumda da esinizin 7 yil Kündigungsschutz olurdu.

Almanya'da tabi kanunlar biraz daha degisik..

demekki Avusturya da saatler başka çalışiyor

mesela Almanya da iki vardiya arasında 11 saat olması mecbur