Sene 1988 veya 1989, tam hatırlamıyorum. Ama yaşım henüz 8 veya 9, yani daha çocuğum. Ozamanlar bizde birtane sarı renk Ford Transit, birde yeşil renk Opel Record var. Bizim aile kalabalık. En küçükleri benim. Toplam 7 kardeşiz, en büyük abimiz ve ablamiz evli, artı anne baba. Yani toplam 11 kisi biz kalktık Türkiyeye iki araba yola çıktık. Ozamanlar yollar şimdi olduğu gibi komforlu değildi. Ezelden beri gidenler bilir.
Neyse, dediğim gibi daha cocuktum, hayal meyal hatırlıyorum bi yerde cok sıkışmıştım, acil tuvalete gitmem gerekiyordu. Ama akslik ya, uzakta yakinda tuvalet yoktu. Napcaz ne etcez derken bizim birader sağolsun sağa çekti. Bende aşağı indim. Bizimkinin aklına bi şaka geldi. Beni orda birakiyormus gibi arabayı bi kaç adım ileri aldı,. Bende ağlayarak arabanın arkasindan koştuğumu hatırlıyorum. Sonra araba geri durdu ve ben aglaya aglaya arabaya tekrar bindim. Ama bindigimde bizim biraderin keyfi kacmisti. Belliki rahmetli babamdan fircayi yemisti. Bende bunu anlayinca tabi ki yüreğim buz gibi oldu ve yüzümde kocaman bir gülümseme oldu. Sonra annemin kollarinda Gaziantepe kadar öylece gittik. Abimle bazen aklımıza gelir, hatırlıyor musun diye konuşuruz. Hey gidi günler hey