Please enable / Bitte aktiviere JavaScript!
Veuillez activer / Por favor activa el Javascript![ ? ]
DMCA.com Protection Status

vavoo


NOTICE Notice: This is an old thread. It was started 3012 days ago, there may be recent replies. Consider making a new thread before posting.
Toplam 2 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 2 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Tek Ayakkabi

  1. #1
    Moderator bos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25 Mayıs 2015
    Nereden
    PS5/Nokia/LG webOS
    Mesajlar
    3,228
    Ettiği Teşekkür
    2,881
    3,177 mesaja 40,769 teşekkür aldı
    ...MUHTEŞEM BİR HİKAYE / TEK AYAKKABI.



    Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir dükkan için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği kullanmaktaydı. Hem de güçlükle..

    Adam ona bir kez daha göz attı. Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu. Çocuğun baktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti.Bir müddet öyle durdu. Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkandan dışarı fırlayıp:
    – Küçükk!. diye seslendi. Ayakkabı almayı düşündün mü? Bu seneki modeller bir harika!.
    Çocuk, ona dönerek:
    – Gerçekten çok güzeller!. diye tebessüm etti. Ama benim bir bacağım doğuştan eksik.
    – Bence önemli değil!. diye, atıldı adam. Bu dünyada her şeyiyle tam insan yok ki!. Kiminin eli eksik, kiminin de bacağı. Kiminin de aklı ya da vicdanı.

    Küçük çocuk, bir şey söylemiyordu. Adam ise konuşmayı sürdürdü:
    – Keşke vicdanımız eksik olacağına, ayaklarımız eksik olsa idi.
    Çocuğun kafası iyice karışmıştı. Bu sefer adama doğru yaklaşıp:
    – Anlayamadım!. dedi. Neden öyle olsun ki?
    – Çok basit!. dedi, adam. Eğer vicadının yoksa, cennete giremeyiz. Ama ayaklar yoksa, problem değil. Zaten orda tüm eksikler tamamlanacak. Hatta sakat insanlar, sağlamlara oranla, daha fazla mükafat görecekler…

    Küçük çocuk, bir kez daha tebessüm etti. O güne kadar çektiği acılar, hafiflemiş gibiydi. Adam, vitrine işaret ederek:
    – Baktığın ayakkabı, sana yakışır!. dedi. Denemek ister misin?
    Çocuk, başını yanlara sallayıp:
    – Üzerinde 30 lira yazıyor, dedi. Almam mümkün değil ki!.
    -İndirim sezonunu, senin için biraz öne alırım!. dedi adam. Bu durumda 20 liraya düşer. Zaten sen bir tekini alacaksın, o da 10 lira eder. Çocuk biraz düşünüp:
    – Ayakkabının diğer teki işe yaramaz!. dedi. Onu kim alacak ki?
    – Amma yaptın ha!. diye güldü adam. Onu da, sağ ayağı eksik olan bir çocuğa satarım.

    Küçük çocuğun aklı, bu sözlere yatmıştı. Adam, devam ederek:
    – Üstelik de öğrencisin değil mi? diye sordu.
    – İkiye gidiyorum!. diye atıldı çocuk. Üçe geçtim sayılır.
    – Tamam işte!. dedi adam. 5 Lira da öğrenci indirimi yapsak, geri kalır 5 lira. O da zaten pazarlık payı olur. Bu durumda ayakkabı senindir, sattım gitti!.

    Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında dükkana girdi. İçerdeki raflar, onun beğendiği modelin aynısıyla doluydu. Ama adam, vitrinde olanı çıkarttı. Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni ayakkabısını giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek
    – Benim satış işlemim bitti!. dedi. Sen de bana, bunu satsan memnun olurum.
    – Şaka mı yapıyorsunuz? diye kekeledi çocuk. Onun tabanı delinmek üzere. Eski bir ayakkabı, para eder mi?
    – Sen çok câhil kalmışsın be arkadaş.. dedi, adam. Antika eşyalardan haberin yok her halde. Bir antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar. Bu yüzden ayakkabın, bence en az 30- 40 lira eder.

    Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları, üzerinden atabilmiş
    değildi.Mutlaka bir rüyada olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rüya. Adamın, heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kağıt paralara göz gezdirdikten sonra, 10 liralık banknotu geri vererek:
    – Bana göre 20 lira yeterli.. dedi. İndirim mevsimini başlattınız ya!..
    Adam onu kıramayıp parayı aldı. Ve bu arada yanağına bir öpücük kondurdu.

    Her nedense içi içine sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir günde satsa, böyle bir mutluluğu bulamazdı. Çocuk, yavaşça yerinden doğruldu. Sanki koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu. Sımsıcak bir tebessümle teşekkür edip:
    – Babam haklıymış!. dedi. ‘Sakat olduğum için, üzülmeme hiç gerek yok!’
    demişti.
    * Her Rüzgar Savuracak Bir Toz bulur,
    * Her Hayat Yaşanacak Bir Can Bulur,
    * Her Umut Gerçekleşecek Bir Düş Bulur
    * Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir.


    Alinti


  2. Sponsor Reklam
  3. #2
    Moderator brian_usta - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    03 Ekim 2015
    Nereden
    hinter Mond gleich links
    Mesajlar
    646
    Ettiği Teşekkür
    511
    361 mesaja 1,127 teşekkür aldı
    söyle bir düsündümde.... su anki zamanda bu tür insanlar eskiye nazaran cok azaldi maalesef.

    tesekkürler bos ustam gercekten güzel ve dokunakli bir hikaye.

  4. 2 kişi brian_usta üyemize teşekkür etti:

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanıcılar

Şu anda 1 kullanıcı bu konuyu görüntülüyor. (0 kayıtlı ve 1 misafir)

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  
Yukari Çik