Yılın buluşu! Kanserde yayılmayı durdurdu

Yılın buluşu! Kanserde yayılmayı durdurdu

Kanser hücrelerine sürekli büyüme ve çoğalma sinyali görderen, Tirozin Reseptör Kinaz genindeki tümörün vücuda yayılmasını durduran ilaca ruhsat verildi

Nadir görülen bazı kanser hücrelerinde, başka genlerle birleşip, kanser hücrelerine sürekli büyüme ve çoğalma sinyali göndererek, kanserin yayılma hızını artıran Tirozin Reseptör Kinaz (TRK) füzyon geninde etkili olan ve kanser hücrelerindeki büyüme ve artışı durdurabilen ilaç geliştirildi. ABD'de ruhsat alarak kullanıma giren ilaç, erişkin ve çocuklardaki tümörlerde, meme, kalın bağırsak, akciğer, safra yolu, pankreas, bağ dokusu, tiroid kanserlerinde, uygun genetik özellik bulunması halinde kullanılabiliyor. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı ve Avrupa Tıp Uzmanları Derneği Medikal Onkoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Serhal Turhal, kanserin bir yandan görülme sıklığı artarken bir yandan da tanı ve tedaviye yönelik bilimsel çalışmalarla yeni seçeneklerin gündeme geldiğini söylerek "İlaç, Kolorado ve Harvard Üniversitesi'nden iki bilim insanı tarafından TRK füzyon genine yönelik geliştirildi. Böylece ilk defa bir kanserin başladığı organa değil de tümörün var olan genetik özelliğine göre onaylanan bir ilaç oldu" dedi.

HEDEFE YÖNELİK TEDAVİ

Prof. Dr. Turhal, yeni ilacın hedefe yönelik bir tedavi olduğunu belirterek "Farklı organlardan kaynaklanan kontrolsüz tümör büyümesine yol açan sinyaller bloke edildi. İlerlemiş kanser evrelerinde de etki sağlandı. 17 farklı kansere sahip 50 hastada kullanıldı. Hastaların 38'i tedaviye olumlu yanıt verdi ve tümörü küçüldü. Tedavinin 12'nci ayında, tedaviye cevap veren hastaların yüzde 79'unda bu olumlu yanıt devam etti." diye konuştu.

TÜRKİYE'DE HENÜZ YOK

Yeni ilacın ABD'de kullanıma girdiğini ifade eden Prof. Dr Turhal, "İlaç henüz Türkiye'de yok. Ancak erken erişim programları olabiliyor. Sağlık Bakanlığı'nın izniyle yakın zamanda bu ilaca yönelik de erken erişim programı açılabilir" diye konuştu. Turhal, yeni ilacın yan etki bildirimlerinin ise kemoterapiye kıyasla çok hafif olduğunun altını çizerek, tedavinin en sık gözlenen yan etkilerinin halsizlik ve hafif baş dönmesi olarak tespit edildiğini söyledi.

Güzel haberde asli varmi bakalim?

30 senedir hergün kanser ilaci bulundu diye aciklama yapiliyor, ama hikmetse ortada yok birsey.

bundan 35 sene önce türkiyeden bir hekim zakkum agacindan kansere karsi derman buldum dedigini hatirliyorum. ve hatta bunun icinde o zamanin hükümeti ile ters düstügünüde hatirlarim.
kendisi coktan vefat etti ama hala kansere karsi bir ilac bulunmadi.

Zor.. Kanser tedavisi sektörü Milyar Eurolar getiren bir Sektör, bir Paket ilac 2000 Eu baslayip 15 000 Eu kadar geliri var aylik , hasta basi.
Belki birgün tesadüf bir sekilde bulunursa olabilir, ama ilac Sanayisi bulmaz ve bulmakda istemez.

Vıagra gibi tesadüfen bulunursa bulunur yoksa kimse umutlanmasın.

Alıntı:

---

V/S Nickli Üyeden Alıntı

Zor.. Kanser tedavisi sektörü Milyar Eurolar getiren bir Sektör, bir Paket ilac 2000 Eu baslayip 15 000 Eu kadar geliri var aylik , hasta basi.
Belki birgün tesadüf bir sekilde bulunursa olabilir, ama ilac Sanayisi bulmaz ve bulmakda istemez.

---

Benim düsüncemde öyle

Bu tür haberlerin yurdisi kaynaklari neden hic bir yerde yok acaba? Amerikalilar sanirim sadece bize söyleyip baska hic kimseye bundan söz etmiyorlar.

Buraya bakildiginda bunun hic de yeni bir sey olmadigi acikca belli oluyor.
https://de.wikipedia.org/wiki/Tyrosinkinase-Inhibitor

Masallahiniz var hemen fikirlerinizi yazmizsiniz hos güzelde yaziyi tam anlamiyla okuyup anlayan olmamis bir ilaci piyasaya sürmek 15-25 yili aliyor ilaci bulmak önemli degil onu piyasaya sürmek önemli onun icinde yillar bazen on yillar geciyor sizin bahsettikleriniz ilacin bulusu ve zamni ,buradaki durum ilac artik piyasada türkiyede su an bulunmuyor sadece amerikada cikmis piyasaya yakinda türkiyeye de gelmesi temeni ediliyor isin bir de bilim dünyasin
gelen haberi söylüyorlar yani inanan inanir inanmayan inanmaz herkesin kendisini kalmis bir sey ama önce gercekten okuyun anladiginizdan emin olun daha sonra yorum yapin .

Sen de verilen kaynagi okumuyorsun ki arkadasim, bak ne yaziyor:

Alıntı:

---

Durch den Einsatz des neu entwickelten Tyrosinkinase-Inhibitors Imatinib konnten sehr gute Behandlungserfolge erzielt werden. Heute gilt Imatinib als Standard bei der Behandlung der CML.

---

Isminden sanirim hangisi oldugu apacik belli oluyordur.

Eger senin iddia ettigin gibi yepyeni bir mucize ilac olsaydi sanirim bunu biz Avrupa´da da su an her yerde okurduk, yani yeni bir seyden bahseden tek bir kaynak yok, kaynaklarin tamami eskiden beri kullanilan yöntemi acikliyor. Bunun test halinde olanlarinin da varligi belirtilmis, su ana kullanilanlari da belirtilmis ama hic biri yeni degil.

Ayrica, acilan bir konu icerigini sadece okumakla kalmam, dogrulugunu onlarca site gezerek sorgularim. Yani hic kimse okumamis, anlamamis gibi genel bir yorum yapman dogru degil.

Burada yukarida ki haberin iceriginde bu ilacin nasil calistigini anlatan bir Video aciklamasi var.

Stand: 2014
Autor: Cornelia Dietz

https://www.leben-mit-cml.de/cml-und...inkinasehemmer

Yeni ilacın ABD'de kullanıma girdiğini ifade eden Prof. Dr Turhal, "İlaç henüz Türkiye'de yok. Ancak erken erişim programları olabiliyor. Sağlık Bakanlığı'nın izniyle yakın zamanda bu ilaca yönelik de erken erişim programı açılabilir" diye konuştu.

Amacim seninle sidik yaristirmak degil ,söylediklerin konusunda haklida olabilirsin ama su anki durumdan bahsediliyor bu yazida amerika piyasaya cikan bir sey hemen avrupada olacak diye bir sey yok avrupanin kendi kiriterrleri var ve amerkadan daha uzun sürüyor sen hakli ol ben burda belkit birisinin dikkatini ceker ilgi duyar diye yazdim ama hata ettigimi anladim ne yapacaksin sen bilimle neyle ciftlik banktan kombasandan yimpastan bahsetmek lazim .

@haveri68

bu ne siddet bu ne celal. biraz sakin ol kardes. ne gerek var böyle sinirlenmeye?

@haveri68,
Mesele sidik yaristirmak degil, cocuk degiliz.
Burada benim üstüne düstügüm olay sadece aktuel bir haber mi var yoksa genelde oldugu gibi, Internette dikkat cekmeye calisan birilerinin yeniden pisirip ortaya attigi bir durum mu var bunu irdelemek. Ki olay aynen bunu gösteriyor, senelerdir kullanilan bir teknik bazi insanlar tarafindan sanki yeni ve mucizevi bir olaymis gibi ortaya atiliyor.

Bir düsün, diyelim burada kanser olan bir üyemiz var ve Foruma girip böyle bir haber okuyor. Sence bunun o insana etkileri neler olabilir?

Sen neden böyle bir sorgulamayi sahsi bir saldiri olarak görüyorsun dogrusu pek anlam veremiyorum. Ben sana bu haberi sen uydurdun gibi bir elestiri getirmedim, sadece haberin gercek olup olmadigini ortaya cikartmaya calisiyorum. Ben sahsen hic bir sey bulamadim, eger sen bulduysan buyur sun ve bizi bilgilendir ama gereksiz yere konuyu yanlis yönlere cekme, hepimiz yetiskin insanlariz, buna ihtiyacimiz yok.

vallah ne yalan söyleyem

nedense bu gibi haberler Türkiyede cikiyor

Senede bir kere olsun Ana Haber kanallari bir Proföser yada bir Doktor Bulup Reportaj yapiyorlar

ve üc bes gün bu Kansere Care bulundu tantanasi sürüyor

sonra yine 1 yil kimseden ses seda yok , sonrasi al bastan aynisi

ben Saglik ile ilgili TÜRKIYEDE Televizyonda cikan hic bir Habere INANMIYORUM !!!

KANSERE kurtulus ilaci degil Hastalarin ömürünü 30-50% uzatacak bir ilac bulsalar bunu Türk TV sinde degil

Dünya önünde bütün TV kanallarinda canli yayinda aciklarlar

Kanser Gripi gecti , millet eskiden Grip olurdu simdi Kanser oluyor

@mxm usta hakli , Denize düsen yilana sarilir misali

evinde ölümü beklerken bu gibi haberlere inanip arkasindan kosan cok insan var

1-2 yil önce Facebookta Gazate ve TV'de yasli bir amca cikti

elinde bir tutam OT ve KAnsere care diye

biz ne yaptik ???? bir Dayimiz Kanserdi Türkyiede adami bulduk 700 Euro verdik sözde ilaci aldik

umut Dünyasi misali , Rahmetli hastamiz ilaci bir kere icmeye ugrasti ve yere tükürdü

Rahmetli cok komik birisiydi , yaw birakin beni ben bunu icmem Kanserden ölürüm daha iyi

74 yillik hayatimda böyle bir tat agzima almadim bu verdikleri Chemodan daha beter dedi :-)))

ilaci öyle cöpe attik , yani ALLAH NE DERT VERSIN NEDE DERMAN ARATSIN

bence bu gibi Asparagas haberlere itibar vermeyin

Prof. Turhal beyin kendi Twitter hesabinda dahi bu konudan hic bahsetmemesi oldukca ilginc zaten.

https://twitter.com/NSerdarTurhal

Alıntı:

---

Selam Nickli Üyeden Alıntı

@haveri68

bu ne siddet bu ne celal. biraz sakin ol kardes. ne gerek var böyle sinirlenmeye?

---

ardes senin gibilerini tanidiktan sonra nasil sabirli olacagiz zip diye ciktin ortaya anlamadan dinlemeden .

Alıntı:

---

haveri68 Nickli Üyeden Alıntı

ardes senin gibilerini tanidiktan sonra nasil sabirli olacagiz zip diye ciktin ortaya anlamadan dinlemeden .

---

tamam öyle olsun ve canin sag olsun.

Neden Çok İlaç Yazıyoruz?Prof. Dr. Mehmet ZİLELİ

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi ve Türk Nöroşirürji Derneği Eski Başkanı
Evet, hastalarımıza çok ilaç yazıyoruz. Hastalarımız çok ilaç kullanıyor. Bunun doğru olmadığını söyleyen çıkmaz sanıyorum. Evlerde kalabalık bir ilaç dolabı vardır genelde. Hergün birkaç ilaç almayan erişkin sayısı nedir acaba? Fazla ilaç kullanmanın nedenleri neler olabilir? Bunları sıralamaya çalışacağım:

1- Daha sağlıklı yaşam için ilaç kullanmanın gerekli olduğunu düşünmek. İlaçlar zaman zaman bir sihirli değnek gibi kabul ediliyor hastalarımız için. Bir sihirli değnek dokunacak ve sorun bitecek. Aksi bir durum hemen daima başarısızlık olarak kabul ediliyor. Gerçi özellikle metabolik hastalıklarda, hipertansiyon, diyabet, kalp hastalıkları ve romatizmal hastalıklarda düzenli, ömür boyu bazı ilaçları kullanmanın gerekliliğini yadsıyor değilim. Metabolik sendromları yavaşlatan, ağrılarımızı azaltan, depresyonları gideren ilaçların daha uzun, daha sağlıklı yaşamamızı sağladığını kabul ediyorum. Ben de sürekli hipertansiyon ve diyabet ilacı alan
biriyim. Ancak yaşlanmaya karşı multivitaminler, unutkanlığa karşı gingko ekstreleri, kansere karşı balık ekstrelerine ne demeli?



2- Hekimlerin öteden beri, ilaç yazmanın en önemli -en gerekli- hekim davranışı olduğunu düşünmeleri. Her semptom için bir ilaç vermek, hatta üç dört ilaçtan az reçete düzenlememek. Buna karşın, günde 100 hasta bakan resmi kurum polikliniğindeki bir hekimin hastayı ayrıntılı dinlemeden, muayene etmeden birkaç ilaç yazarak göndermekten başka çaresi olmadığını söyleyebilirsiniz. Hatta bazı hastaların zaten sadece ilaç yazdırmak için geldiklerini, amaçlarının semptomlarına yönelik veya bir başkasının tavsiye ettiği ilaçları yazdırmak olduğunu da söyleyebilirsiniz. Ancak polifarmasi yapıldığını kabul etmek zorundayız. Acaba yazılan ilaçların söz konusu endikasyonlarının ne kadarı kanıta dayalı tıbba uymaktadır? Örneğin; beyin damarlarını genişlettiği söylenen ilaçlar gerçekten bu damarları genişletmekte midir? Zihni açan ilaç var mıdır? B1 ve B6 vitaminlerinin sinirlerin iyileşmesine yararlı olduğuna dair kanıt düzeyi nedir? İlaçlar bu sorulara yanıt verilerek yazılmakta mıdır?



3- Hastaların “Bana ilaç yazın.” isteğine boyun eğmek. Doğrusu, bir hastane polikliniğinden veya muayenehaneden ilaç reçetesi almadan çıkmak adeta bir başarısızlık olarak kabul ediliyor. Polifarmasi, reçetelerin olmazsa olmazlarından oldu. Ben “Size ilaç gerekmiyor, şu önerilerimizi yerine getirirseniz yakınmalarınız azalacak.” dediğim hastalardaki mutsuzluğu çok sık gözlüyorum. Bir muayeneden hastayı ilaç reçete etmeden göndermek neredeyse imkânsız.



4- Eczanelerin reçetesiz ilaç verme alışkanlığı. Hastaların da “Hekime gidince ilaç yazacaktır. Ben bunu kestirmeden eczaneye giderek halleder, hekimi atlayarak ilacı eczaneden alıveririm.” düşüncesinde olmasıdır. Gerçi bunun gittikçe azaldığını sanıyorum. Hastalarımız, gün geçtikçe pahalılaşan ilaçlarını ücretsiz alabilmek için bir resmi kuruma yazdırmak istiyorlar. Sosyal Güvenlik Kurumu bu konuda kısıtlamalar getirse de bunlar yıkılabiliyor. Sağlık kurumu raporları elden ele dolaşıyor.

Sonuç olarak, büyük miktarda ilaç israfı olduğunu, evlerin ilaç dolaplarının dolup taştığını, büyük ilaç firmalarının sağlık gelirlerinin çoğunu yuttuğunu kabul etmeliyiz. Bir kısmı yurt dışı kaynaklı bu firmaların gelirlerinin ne olduğunu net olarak bilmiyorum. Ancak hastane alt yapılarına, sağlık çalışanlarına gitmesi gereken paralar haksız olarak buraya gidiyor.

Özetle, daha az ilaçlı, kanıta dayalı tıbba dayanmayan ilacın kullanılmadığı bir sağlık hizmeti sunulması gereğini vurgulayarak yazımı bitirmek istiyorum.

Güzel birşeyde zaten bu ilacı ilk ülke olarak hastalarına uygulayan Küba...

Kanser hücrelerini bloke edip dururuyor yayılmasını önlüyor..

Küba ya gidip tedavi oluyorsun o iğneyi orada yapıyorlar dışarıya göndermiyorlar

En yakın tarihli bir örnek vereyim ünlü Arif Sağ Kübaya gitti tedavisini oldu...

Bence bu gibi hastaliklara karsi ilac coktan bulunmustur ama sicak para akiyor. Nestleye bakin seker cikolata gibi ürünlerle seker hastasi yapiyor birde pharmaindustrieye gectiler ��

Hiç çıkmamasını çözmeye çalışsalar daha faydalı olmaz mı? Durdurmaya yönelik çalışmalar yapıyorlar sürekli. Kökünden çözüm varken :D Gerçi yapmazlar çünkü bütün ilaç şirketleri para kazanıyor kanser hastalarından -_-