Ben kalabalik sehir iclerinden dizel araclarin men edilmesini destekleyenlerdenim. Sebebini soracak olan var ise.....
Ben Köln'de yesil plaketi olmayan dizel araclarin girmesi yasak olan bölgede yasiyorum. Bu yesil plaketi almak icin araclarin %90'inin ihtiyac duydugu DPF, yani Partikelfilter, bir cok aractan tüv sonrasi sökülmüs durumda. Cok yakiyormus, arabanin gücü düsüyormus, sehir ici kullanimda dolan filtre ek masraf aciyormus vs. Hal böyle olunca filtre miltre hak getire. Ne varsa sokaga püskürtülüyor. Arac kullanicilarinin cokta umrunda oldugunu düsünmüyorum, zira olsa yapmazlar.
Cogu fabrika cikisi filtreli arabalarda aracin AGR-Ventillerinin ömrünü uzatmak icin sonradan yasa disi bir sekilde atik gas filtresini ve temizleme mekanizmalarini programlama ile devre disi birakanlar da cogaldi. Bu da kagit üstü olan atik madde verilerinin yer yer 80 kat üstüne cikmasi ile sonuclaniyor.
Polis veya zabita (ordnungsamt) sadece camdaki plakete veya arabanin kagidinda yazana bakiyor, o da cok nadir. Kontrol mekanizmasi islemiyor yani.
Yaklasik 9 ay önce baba oldum, cocugu sokaga cikarmak vicdan azabina dönüsüyor.
Ayrica Köln civarinda dolanan otobanlarin coklugu ve otobanlarda plaket derdinin olmamasi da isin tuzu biberi haline geliyor.
Benim sahsi önerim, Londra'da uygulanan "Congestion Charge" gibi sehir icine giren araclardan özel ücret alinmasi. Böylece hem trafik'den hemde gereksiz sehir icine girislerden kurturuluruz.
Ayrica bu tür filtre ve programlamalar ile insan sagligini hice sayanlar da sadece 2-3dk oturup, düsünsün. Saglik parayla satin alinan birsey degil, maalesef.